Perşembe, Ağustos 21, 2008
bir sorum olacak.
hiçbir şey vardan yok olmaz, yoktan var olmaz ise, söyler misiniz bana, bunca sümük nereden geliyor?
Çarşamba, Ağustos 20, 2008
şimdi aşağı yukarı bütün blog sahipleri bloglarına kim nerden girmiş nerden çıkmış biliyor. evet, bunu takip edecek yazılımlar mevcut. yani ey bu satırların okuyanı, saat kaçta hangi i.p. numarasından girdiğini biliyorum.
bu atraksiyonun en eğlenceli özelliklerinden biri de, hangi arama sözcükleriyle buralara düşüldüğünün görülebilmesi. ayrıca bunların ifşa edilmesi de pek sık rastlanan bir blog geleneği. ne var ki benim sevgili blocuğuma (ay ne şeker!!) genelde en fazla "yapboz" ya da "yap boz" hadi o da olmadı diyelim "yap-boz" diye aratıp geliyordu insanlar. ama artık ben de bir blog yazısına konu olacak kadar malzeme sahibiyim. buyrunuz benimkiler:
kendini beğenmiş yazılar (eh işte, bazıları.)
kilo vermiyorum (ben de vermiyorum evet.)
şişman kadın amı (yuh.)
koç burcu kadını (bu benim.)
gerekli şeyler blospot (aradığı ben değildim korkarım.)
çıldıracak gibi olmak (bazen olur herkese. mesela bizim alt katta tadilat var. ama yani evde duvar kalmadı muhtemelen o derece. bir yandan da deli gibi iş yetiştirmem gerek. işte o zamanki ruh halimize çıldıracak gibi olmak diyoruz.)
duvarların dili istanbul (bu hakikaten beni arayan tek kişi olabilir. ama ondan bile emin değilim.)
israille aramızdaki saat farkı (bu noktada faydalı olabilmiş olduğum için gururluyum. saat farkı yok.)
ümit besen i love you (me too.)
indeed ne demek? (bu arkadaş aynı soruyla bir daha girerse diye söylüyorum: gerçekten demek.)
don't tell me ne demek (buna yanıt vermiyorum, zaten soru işareti de yok.)
pırasayı amına soktu (ben de bi google'lıycam sanırım bunu. merak ettim cidden ne çıkacak diye.)
you haha (you haha!)
bu atraksiyonun en eğlenceli özelliklerinden biri de, hangi arama sözcükleriyle buralara düşüldüğünün görülebilmesi. ayrıca bunların ifşa edilmesi de pek sık rastlanan bir blog geleneği. ne var ki benim sevgili blocuğuma (ay ne şeker!!) genelde en fazla "yapboz" ya da "yap boz" hadi o da olmadı diyelim "yap-boz" diye aratıp geliyordu insanlar. ama artık ben de bir blog yazısına konu olacak kadar malzeme sahibiyim. buyrunuz benimkiler:
kendini beğenmiş yazılar (eh işte, bazıları.)
kilo vermiyorum (ben de vermiyorum evet.)
şişman kadın amı (yuh.)
koç burcu kadını (bu benim.)
gerekli şeyler blospot (aradığı ben değildim korkarım.)
çıldıracak gibi olmak (bazen olur herkese. mesela bizim alt katta tadilat var. ama yani evde duvar kalmadı muhtemelen o derece. bir yandan da deli gibi iş yetiştirmem gerek. işte o zamanki ruh halimize çıldıracak gibi olmak diyoruz.)
duvarların dili istanbul (bu hakikaten beni arayan tek kişi olabilir. ama ondan bile emin değilim.)
israille aramızdaki saat farkı (bu noktada faydalı olabilmiş olduğum için gururluyum. saat farkı yok.)
ümit besen i love you (me too.)
indeed ne demek? (bu arkadaş aynı soruyla bir daha girerse diye söylüyorum: gerçekten demek.)
don't tell me ne demek (buna yanıt vermiyorum, zaten soru işareti de yok.)
pırasayı amına soktu (ben de bi google'lıycam sanırım bunu. merak ettim cidden ne çıkacak diye.)
you haha (you haha!)
Cumartesi, Ağustos 16, 2008
Cuma, Ağustos 08, 2008
süper antropolojik gönderi.
hani bir çılgınlık eder vururum seni adlı eserde çılgınlık'ın ç'sini karadenizliler gibi telaffuz ediyor ya adanalı ümit abimiz, acaba diyorum, karadenizlilerin silaha olan tutkusuna inceden bir gönderme yapılıyor olabilir mi burada?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)